Wednesday, March 29, 2006

DOSTLUK

dostluk..

-----

Eski Japon kültürüne göre parıldayan her şey değersiz ve bayağı kabul edilirdi. Yeni bir fincan veya vazo, ürküntü verirdi. Çünkü parlayan bir nesne yenidir ve yeni olduğundan henüz kullanımının ona kazandırdığı soylulukla değer kazanmamıştır.eskimiş, pek çok kez çay içmekten ötürü kararmış bir fincan, bizimle yaşamış, sabrımızı ve özenimizi aktardığımız bir eşyadır ve zamanla hem bizim huyumuzu, hem duygularımızı yüklenmiş ve bize hizmet ederek bunun karşılığını vermiştir.Uzun süreli bir dostluk zamanın kararttığı bir fincanınkiyle eş değerde izler taşır.Gündelik eşyalarda da, arkadaşlıklarda olduğu gibi çatlaklar ve gölgeler bulunur.Bir fincanı fırlatıp atmamak ve bir arkadaşı yaşantından uzaklaştırmamak için sabır ve sadakat gibi son derece önemli, ama artık pek sık rastlanmayan iki duyguya gereksinme vardır.Sabır, yüklendiği rol gereği bir tuğlaya, sadakat ise bir köke benzer. Sabır acelenin, sadakat ise tüketimin panzehiridir.Bu iki duyguyu fiziksel bir imge olarak düşünürsek,

Dostluk tuğlalarla örülür, kökler sayesinde gelişir"

Değerli, değeri azalmayan ve kalıcı dostluklar dileğiyle...

5 comments:

Anonymous said...

ayşin bu güzel yazından dolayı seni takdir ediyorum canım iste gerçek dostluk budur diyorum zaten belli değilmi 22 yıllık arkadaşımsın daha öncesini saymıyorum allah daha nice güzel günlerde beraber olma dileğiyle seni çok seviyorum canım benim allah bundan sonra dosluğumuzu bozmasın öpüyorum kendine iyi bak

Mr_TD said...

valla bende cok begendim bu yazini , döktürmüssün resmen.

bu seferki yazindan hic not kirmiyorum, aferin*

Aysin said...

Sevgili arkadaslar bu yaziyi ben yazmadim ..Bu bana e-mail olarak gelmisti..
Ama yinede guzel sozleriniz icin tesekkur ederim...

Mr_TD said...

o zaman iki not kirarim,okuyucuyu yaniltmaktan,kusura bakama valla.

Aysin said...

Ne biliyim TD'cim anlarsiniz diye hic not koymayi akil edemedim..
Hemde banane aldigim notlari geri veremem hicc kusura bakma valla..